Tim Waterer'dan BFM 89.9fm'de Uzman İpuçları: Çalkantılı Finansal Piyasalarda Risk ve Getiriyi Dengelemek

Tim Waterer, finansal piyasaların mevcut duruma nasıl tepki verdiği ve yatırımcıların bu belirsiz zamanlarda optimum risk ve getiri dengesini sağlamak için neler yapabileceği konusunda bazı harika bilgiler paylaştı. Waterer'in değindiği ilginç noktalardan biri, büyük bir banka yanlış nedenlerle manşetlere çıktığında, finansal piyasaların savunmaya geçme eğiliminde olduğuydu. Ancak Deutsche Bank'ın finansal temellerinin SVB ve Credit Suisse gibi diğer bankalara kıyasla daha sağlam göründüğüne dikkat çekti.

ANZ CEO'su Shayne Elliot'un mevcut çalkantının 1980'lerden 1990'ların başına kadar yaşanan tasarruf ve kredi krizine daha çok benzediği yönündeki yorumuna ilişkin olarak Tim, bu yorumda doğruluk payı olduğunu söyleyerek katıldığını belirtti. Bununla birlikte, mevcut çalkantının GFC'den farklı olduğunu, çünkü bankaların genellikle güvenli varlıklar olarak kabul edilen tahvillere yatırım yaparak başlarının derde girdiğini de sözlerine ekledi.

Tim ayrıca, yatırımcıların bu belirsiz zamanlarda optimum risk ve getiri dengesini sağlamak için paralarını nereye park etmeleri gerektiği konusunda da harika tavsiyelerde bulundu. Yatırımcıların dalgalı piyasalar sırasında geleneksel güvenli liman varlıklarını arama eğiliminde olduğunu belirtti. Ancak son zamanlardaki eğilim, piyasa istikrara kavuşana kadar daha düşük riskli, daha düşük getirili varlıklar aramak yönünde.

Asya'daki gelişmekte olan piyasaların G7 ülkelerine kıyasla daha az risk taşıyıp taşımadığı sorulduğunda Tim, Asya'daki bankacılık sektörünün oldukça iyi durumda olduğunu ve ABD ve Avrupa'da yaşanan sıkıntıları yaşamadığını belirtti. Bununla birlikte, resesyona yol açan kötüleşen bir bankacılık krizi görürsek Asya'daki piyasaların bağışık olmayacağı konusunda uyardı.

Sonuç olarak Tim, piyasa hareketlerinin manşetlere dayalı olması ve duyarlılığın risk alma ve riskten kaçma arasında hızla değişebilmesi nedeniyle yatırımcılara çevik olmalarını tavsiye etti. Ayrıca, yüksek faiz oranlarının teorik olarak enflasyonu düşürecek olsa da, tahvil fiyatlarını da düşüreceği ve bunun da ABD Hazine bonolarını kayıtlarında tutan bankaların kârlılığına zarar verebileceği konusunda uyardı. Bu nedenle, yatırımcılar bilgi sahibi olmalı ve değişen piyasa koşullarına uyum sağlamaya hazırlıklı olmalıdır.

Kohle Capital Markets'ın (KCM) BFM 89.9fm ile gelecekte yapacağı röportajlara dikkat edin.