TÜFE Hisse Senetleri ve Tahvil Getirilerini Zıt Yönlere Gönderiyor

Yatırımcılar yıla Fed'in Mart ayında faiz indirimine gideceğine dair büyük umutlarla başladı. Ancak aradan geçen aylarda Mart ayındaki faiz indirimi umutları Haziran ayına kaymış ve şimdi de Haziran ayındaki umutlar Eylül ayına ertelenmiştir. Enflasyonun kontrol altına alınmasının zor olduğu kanıtlanırken, Eylül ayında yapılacak bir faiz indirimi bile tartışmalı hale gelebilir. 

Riskli varlıklar, faiz indirimi takviminin erteleneceği beklentisiyle düşüşe geçti ve hisse senedi piyasaları darbe aldı. Dolar ve tahvil getirileri, enflasyonun %3 seviyesinin altına inme konusunda isteksizlik göstermeye devam ederken, doların getiri avantajından daha uzun bir süre yararlanacak gibi görünmesiyle, yüksek enflasyon baskısının ana yararlanıcıları arasında yer aldı. TÜFE, kuşatılmış yen için herhangi bir iyilik yapmadı ve Japon yetkililer belki de potansiyel müdahale konusunda koltuklarının kenarına daha yakın oturdular. 

Daha güçlü enflasyon verileri karşısında altın fiyatında hafif bir gevşeme gördük. Ancak, alıcılar kenarda bekleyerek daha iyi giriş noktaları aradı ve bu da şimdiye kadar değerli metalde sığ geri çekilmeler yarattı. Bu durum, devam eden merkez bankası alımlarıyla birleşerek altın fiyatının değişen faiz oranı görünümüne rağmen ivmesini korumasını sağladı. 

Diğer taraftan, İran ve İsrail arasındaki gerginlik azalma emareleri göstermiyor ve petrol fiyatı da buna bağlı olarak yükseldi. Enerji fiyatları, kesinti endişeleri nedeniyle arz tarafından destek alırken, dünya genelinde cesaret verici görünen ekonomik göstergeler talep görünümüne yardımcı oluyor. Yatırımcılar, tüketici ekonomisinin nasıl ilerlediğini ölçmek için Çin enflasyon rakamlarını yakından takip edecek. 

Bu hafta ÜFE verileri gelecek ve eğer bu TÜFE'ye benzer bir yukarı yönlü hareketi yansıtırsa, risk varlıkları başka bir dalgalanma turuna girebilir. Finansal piyasalar faiz oranı tablosuna ve enflasyon verilerine aşırı duyarlı olmaya devam ediyor ve faiz indirimlerinin ufukta görünmediğine dair yeni işaretler ortaya çıkarsa bu durum küresel piyasalarda daha fazla dalgalanmaya yol açabilir.