Piyasadaki Dalgalanmaya Rağmen Altın Fiyatı Sabit Kaldı

Piyasalar açısından meselenin özü, geçen hafta açıklanan gümrük vergilerinin kaçının üç ya da altı ay sonra hala yürürlükte olacağını henüz bilmememiz. Belki hepsi? Belki sadece küçük bir kısmı? Belki de yüksek karşılıklı tarife seviyeleri bazı ülkeler için geri çekilecek ancak diğerleri için devam edecek.

Tarife oyununun sonunun neye benzeyeceğini henüz bilmediğimiz için, gerçek ekonomik sonuçların ne olacağına karar vermek biraz şans oyunu oynamaya benziyor.

Dolayısıyla piyasalar bu süre zarfında tüm olasılıkları (durgunluk, stagflasyon, durgunluktan kaçınma) değerlendirmek durumunda kalacaktır, ancak en kötü senaryolara karşı güçlü bir eğilim söz konusudur. Özellikle de ABD ve Çin'in, her ikisi için de zararlı ekonomik sonuçlar doğurabilecek bir gümrük vergisi brinkmanship oyunu oynamaya devam etmesiyle.

Altın, devam eden tarife endişesi ve finansal piyasalarda görülen yüksek volatiliteye rağmen bu hafta alışılmadık bir şekilde ölçülü davrandı. Altının güvenli bir liman varlığı olarak tanındığı göz önüne alındığında, kıymetli metalin piyasalarda kargaşanın yaşandığı bir dönemde düşük performans gösterdiği söylenebilir. Altın geçen hafta Perşembe günü 3130$ seviyesinden işlem görürken şu anda 2985$ seviyesine gerilemiştir (Çarşamba sabahı itibariyle).

Altın neden tökezledi? Karşılıklı tarife duyurularını takip eden işlem seanslarında, piyasada yaygın bir panik yaşandı ve piyasadaki sert dalgalanmalar nedeniyle herhangi bir varlığı elde tutma konusunda bir isteksizlik vardı. Altının piyasanın genel satış havasına kapıldığı söylenebilir. Altın pozisyonlarının diğer varlıklar için yaşanan marj çağrılarını karşılamak için kapatıldığına dair işaretler de var.

‍

Bu hafta, ABD hazine tahvillerinin getirileri toparlandı ve bu da altına yardımcı olmadı (altın sıfır getirili bir varlık olduğu için). Dolayısıyla, altının performansını düşüren çeşitli faktörler söz konusu. Ancak tarife endişeleri devam ederse, altının formunu yeniden keşfettiğini ve bir kez daha kuzeyi izlemeye başladığını görmek şaşırtıcı olmaz. İzlenmesi gereken seviyeler arasında 3018$ ve 3046$ dirençler yer alırken, destek 2970$, 2952$ ve daha aşağıda 2900$'a ulaşıyor.

Petrol bu hafta büyük bir hareketlilik yaşadı ve ham petrol fiyatı son beş günde %19 düştü. WTI (ABD) ham petrolü haftaya 60 doların altına gerileyerek başladı ve Çarşamba günü erken işlem saatlerinde 57,50 dolar seviyesinde seyrettiği görüldü. ABD ve Çin arasında tırmanan ticaret önlemleri, petrol fiyatlarındaki düşüşün de yansıttığı gibi enerji talebi görünümüne ilişkin ciddi soru işaretleri yarattı. Mevcut fiyat seviyelerinde, ham petrol bazı petrol üreticileri için başabaş noktasına tehlikeli bir şekilde yaklaşıyor ve bu koşullarda OPEC + geçen hafta üretim seviyelerini artırma kararları hakkında ikinci bir düşünceye sahip olmaya başlayabilir.

‍

Dövizde, Salı günü kısa bir yükselişin ardından USD tekrar baskı altına girdi ve DXY (Dolar Endeksi) 103 seviyesinin altına geriledi. Fed'in herhangi bir olumsuz ekonomik tarife etkisine karşı koymak için bu yıl ek faiz indirimleri yapabileceğine dair artan beklentiler USD'yi engellerken, yen ve İsviçre frangı gibileri güvenli liman alımlarından faydalanmaya devam ediyor. Fed'in bu yıl beş faiz indirimine gidebileceği söylentileri devam ederken, USD yatırımcıların gözünde dışarıda kalmaya devam edecek gibi görünüyor. DXY'nin bir kez daha yükselmesi halinde 103,50 seviyesindeki direncin aşılması gerekirken, 102,70 ve 102,35 seviyelerinde destek bekliyor.

İleriye dönük olarak, mali piyasalar gümrük tarifeleri müzakereleri cephesinde kaydedilecek herhangi bir ilerlemeyi yakından takip edecektir. Yaklaşan tarife müzakereleri (Japonya, Vietnam vb. ile olduğu gibi) bir rahatlama rallisine yol açacak mı? Trump'ın anlaşma yapma mantrası göz önüne alındığında bu olası bir senaryo. Ancak şu an için Beyaz Saray sert oynuyor. Müzakereler zaman alır ve piyasanın sabrı sınanacaktır. Herhangi bir anlaşmanın olmaması halinde, piyasadaki bu huzursuzluk ve belirsizlik dönemi devam edecek gibi görünüyor.

‍