Dengesi Bozulan Piyasalar ABD Enflasyon Verilerini Bekliyor

Gümrük tarifeleri konusundaki piyasa belirsizliğini arttıran bir diğer faktör de ABD'nin karşılıklı gümrük tarifelerinin 2 Nisan'da yürürlüğe girecek olması ve henüz hangi ülke ve ürünlerin etkileneceğini ya da hangilerinin muafiyetlerle kurtulabileceğini bilmememiz. Tarife politikasının nihayetinde nasıl şekilleneceğine ilişkin 'boşlukların' çoğu henüz doldurulmadı ve bu nedenle belirli ekonomik sonuçları hesaplamak zor.

Agresif gümrük vergisi önlemlerinden kaynaklanan ekonomik istikrarsızlık acil etkilerden biridir, ancak yolun aşağısında bir resesyonun bekleyip beklemediği başka bir konudur ve muhtemelen bunu söylemek için çok erkendir. En azından mevcut makro veriler buna işaret etmiyor gibi görünüyor (ABD tarım dışı istihdam verileri geçen hafta çok iyi olmasa da iyiydi ve GSYH %2'nin üzerinde kalmaya devam ediyor). Ticaret savaşının ne kadar süreceği ve nihai tarife önlemlerinin ne kadar aşırı olacağı, bir resesyonun denkleme girip girmeyeceğini belirleyecektir.

Trump'ın hesabına göre, yapısal ekonomik değişimi uygulamak için en iyi fırsat penceresi şu an gibi görünüyor - ikinci döneminin başlarında ve 2026'daki ara seçimlerden çok önce ekonominin çalkantılı bir dönemden kurtulması için yeterli zaman var. ABD Başkanı için işlerin planlandığı gibi gidip gitmediğini zaman gösterecek.

Emtialar arasında altın, riskten kaçınma genel olarak değerli metale uygun bir tema olmasına rağmen, olağanüstü olmasa da istikrarlı bir performans sergiledi. Hisse senedi piyasaları panik modundayken, Ukrayna'nın ABD'nin ateşkes önerisinin şartlarını kabul ettiğine dair haberlerin güvenli liman talebinin bir kısmını sınırlamasıyla, altın bu hafta şu ana kadar yalnızca nispeten sessiz bir talep buldu. Altın Çarşamba günü erken işlemlerde 2916$'dan işlem gördü, direnç 2936$ ve 2953$'da, destek ise 2895$ ve 2868$'da bekliyor.

Petrol, Nisan ayında OPEC+ üretiminde beklenen artış öncesinde yukarı yönlü hareketleri zor bulurken, Ukrayna'da ateşkese yönelik hamleler de risk primini sınırlıyor. WTI (ABD) kontratı 66,34$'da, 65,40$'daki desteğin önünde ve 67,35$ ve 68$'daki direncin altında yer alıyor.

Döviz piyasasında, yükselen Japon ve Alman tahvil faizleri yen ve avronun dolar karşısında değer kazanmasına yardımcı oluyor. Japonya'nın şahin faiz oranı beklentileri ve Almanya'nın mali harcamaları ve savunma planları, yenin bu yıl Dolar karşısında %6,3 değer kazanmasına katkıda bulunurken, Euro %5,4 değer kazandı. Bu durum, ABD ekonomisine ilişkin endişelerle birleşince Dolar Endeksi (DXY) üzerinde baskı yarattı ve endeks şu anda geçen Kasım ayından bu yana en düşük seviyesinden işlem görüyor.

‍

USD'nin bir toparlanma gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği bu hafta TÜFE (Çarşamba günü açıklanacak) ve ÜFE (Perşembe günü açıklanacak) ile ABD enflasyon verilerine bağlı olabilir. Mevcut vadeli işlem fiyatlamaları Fed'in Haziran ayında faiz indirimine gidebileceğini gösteriyor, ancak bu hafta enflasyon verilerinde yaşanacak yukarı yönlü bir sürpriz bu zaman çizelgesini öteleyebilir. Böyle bir sonuç, hisse senedi piyasaları ve riskli varlıklar için iyi bir haber olmasa da Dolar'a yardımcı olabilir. Finansal piyasalar gümrük tarifeleri kaynaklı büyüme yavaşlaması ihtimalinden endişe duyarken, enflasyonun ivme kazandığına dair herhangi bir işaret yaraya tuz basmak anlamına gelebilir.    

‍