2024'ün Belirleyici Anları: Bunlar 2025 Yatırım Stratejiniz için Ne Anlama Geliyor?

2024'ün başında üç ana yatırım temasının altını çizmiştim: savaş, seçimler ve faiz oranları (daha fazlasını buradan okuyabilirsiniz). Şimdi bu temaları ve son gelişmeleri tekrar gözden geçirelim.

Şubat ayında, tırmanan gerilimlerin piyasadaki risk algısını nasıl artırabileceğini ve emtia fiyatlarını nasıl etkileyebileceğini tartışmıştım. Ukrayna-Rusya ve İsrail-Filistin çatışmaları, altın fiyatlarını Ekim ayı sonunda ons başına 2.790 $'a kadar yükselten temel etkenler haline geldiğinden, bu tespitin doğruluğu kanıtlandı. Ukrayna-Rusya savaşı, çözüme dair çok az işaretle çıkmazda kalmaya devam ediyor. Ancak Trump kampanyası sırasında, göreve geldikten sonraki 24 saat içinde bu savaşı sona erdirme sözü vermişti. Zaferinin kesinleşmesiyle birlikte dünya Trump'ın bu cesur vaadini yerine getirip getiremeyeceğini yakından izleyecek. Bu arada Orta Doğu'da İsrail-Hamas çatışması Lübnan ve İran'a da sıçradı. Son raporlar İsrail'in Lübnan ile barış görüşmelerini hızlandırdığını ve Trump'ın göreve başlaması için sembolik bir hediye olarak Ocak ayına kadar bir ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanabileceğini gösteriyor. Bu dinamikleri yansıtan altın fiyatları Trump'ın kazanmasından bu yana geriledi ve 14 Kasım'da kısa süreliğine 2.550 doların altına indi. Trump'ın bu çatışmaları etkileme kabiliyeti, 2025'in başlarında altın fiyatları için muhtemelen önemli bir gösterge olacaktır.

‍

Şubat ayındaki makalemde ABD başkanlık seçimlerinin yanı sıra 2024 yılında Rusya ve Hindistan'da yapılacak önemli seçimlere de yer vermiştim. Mart ayında Vladimir Putin öngörülebilir bir sonuçla bir dönem daha başkanlık koltuğuna oturdu. Ancak Ukrayna savaşının geleceği büyük ölçüde Putin'in alacağı kararlara bağlı. 20 Kasım'da ABD'nin Ukrayna'nın Rus hedeflerine karşı uzun menzilli füzeler kullanmasına izin vermesine karşılık olarak Putin, Rusya'nın nükleer silah kullanım eşiğini düşürdü. Bu hamle küresel risk hissiyatını artırarak altın fiyatlarının 2.700 dolar seviyesine yükselmesine yol açtı. 2025 yılı için altın yatırımcılarının Putin'in eylemlerini yakından izlemeleri gerekecek.

Hindistan'da Başbakan Modi görevde üçüncü dönemini başarıyla tamamlamış ancak Ulusal Demokratik İttifakı beklenenden çok daha az oy almıştır. Bunun başlıca nedeni, Hindistan'daki düşük gelirli grupların ekonomik patlamadan faydalanamadıklarını düşünmeleri ve değişim arayışıyla desteklerini diğer partilere kaydırmalarıydı. Buna rağmen Hindistan borsası olumlu tepki verdi ve Bombay Borsa Endeksi (^BSESN) Haziran ayındaki 73.000 seviyesinden Eylül sonunda yaklaşık 86.000 seviyesine yükseldi. Endeks o zamandan bu yana 77.000 civarına gerilemiş olsa da, yılbaşından bugüne yaklaşık %10'luk bir kazanç elde etti. Hindistan hisse senetlerinden son dönemde yaşanan çıkışlar, küresel yatırımcıların fonlarını yeniden tahsis etmesiyle Çin'in borsayı canlandırma girişimleriyle aynı döneme denk geldi. Gelişmekte olan piyasa yatırımcıları 2025 yılı için Hindistan ve Çin hisse senetleri arasında değişen bir piyasa dinamiği beklemeli ve portföylerini buna göre ayarlamalıdır.

2023 yılının sonlarında, ABD'nin faiz indirimlerine yönelik umutlar defalarca ertelenmiştir. Ancak, Federal Rezerv nihayetinde Eylül ve Kasım aylarında faiz oranlarını sırasıyla 50 ve 25 baz puan düşürdü. Fed Başkanı Jerome Powell, faizler nötr seviyelere yaklaşırken ileriye dönük daha temkinli bir yaklaşımın ipuçlarını verdi. Buna rağmen, gevşeme döngüsü, son iki yılda borç yükü altındaki işletmelere ve bireylere rahatlama sağlayarak soğuyan enflasyon risklerini yansıtmaktadır. Çoğu büyük merkez bankasının (Avustralya ve Japonya hariç) 2024'te gevşeme trendine katılmasıyla, 2025'te devam eden ivme küresel yatırım piyasalarına yeni bir soluk getirebilir.

‍

İleriye Bakmak

Özetle, savaş 2024'ün yatırım ortamı için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, seçimler ve faiz indirimleri genel olarak piyasa için olumlu olmuştur. Çoğu varlık sınıfı yılbaşından bugüne güçlü bir performans sergilerken, yatırımcılar kârların realize olmasıyla birlikte yılsonunda yaşanabilecek olası satışlara karşı temkinli olmalıdır. Proaktif risk yönetimi ve özenli portföy ayarlamaları, 2025'teki fırsatları yakalamanın anahtarı olacaktır.

‍