Japon Hisse Senetleri Yeni Zirvelere Ulaştı: Piyasaya Girmek İçin Çok mu Geç?

Gerçekten de Japon borsasının etkileyici performansı bu yıl başlamadı. Nikkei Endeksi 2023 yılında tüm yıl boyunca %28,2 oranında büyüyerek, teknoloji ve internet hisselerine odaklanan Nasdaq Endeksi'nin %43,4'lük büyümesinden sonra ikinci sırada yer aldı. Bu makale, Japon hisse senetlerine yatırım yapmak isteyen yatırımcılara daha pratik referanslar sağlayarak, Japonya borsasının son otuz yılın gölgelerinden sıyrılmasını sağlayan çeşitli faktörleri inceleyecektir.

Abenomics'in üç oklu ekonomi politikasının 2012 sonunda uygulamaya konulmasından bu yana, kapsamlı niceliksel gevşeme önlemleri Japon yeninin uzun süreli zayıflamasına yol açmıştır. Ekim-Kasım 2023 döneminde ABD doları yen karşısında 150 seviyesini bile aştı. Yenin 1990'ları anımsatan tarihi düşük seviyelerde olması, Japon borsasının uluslararası yatırımcılar için cazibesini arttırdı. Geçtiğimiz yıl medyaya yansıyan haberlerde "Omaha Kahini" olarak bilinen Warren Buffett'ın 2020 yılından itibaren Japonya'nın beş büyük ticaret şirketindeki (Sumitomo, Mitsubishi, Mitsui, Itochu ve Marubeni) varlıklarını yoğun bir şekilde artırmaya başladığı ortaya çıktı. Bu haber, uluslararası yatırımcıların Japon piyasasına olan ilgisini yeniden canlandırdı ve hatta bazıları bu piyasayı Çin piyasasına alternatif olarak değerlendirdi. Japon borsasının son yıllarda gösterdiği üstün performansın en önemli nedenlerinden biri Tokyo Borsası tarafından uygulamaya konulan kurumsal yönetim reformudur. Bu reform, borsada işlem gören şirketleri değerleme ve kazançlarını artırmaya teşvik ederken, sermayeyi etkin bir şekilde kullanamayan şirketlerin borsa kotundan çıkarılmasına yönelik önlemler de alıyor. Bu yılın Ocak ayında Tokyo Borsası'nın kurumsal sermaye kullanım verimliliğine ilişkin ilk inceleme raporu uluslararası yatırım camiasından büyük övgü aldı.

HSBC'nin yakın tarihli bir raporu, bazı offshore hedge fonlarının ve denizaşırı uzun strateji fonlarının Çin hisse senedi piyasasına geri döndüğünü vurgulamaktadır. Ancak bu geri dönüşün geçici bir taktiksel hareket mi yoksa uzun vadeli stratejik bir değişim mi olduğu henüz belli değil ve daha fazla gözlem gerektiriyor. Çin ekonomisi ve ABD-Çin ilişkileri düzelmezse, uluslararası fonlar Asya piyasalarında alternatif fırsatlar arayabilir ve böylece Japon hisse senedi piyasasını gözde tutabilir. Hindistan ve Vietnam gibi gelişmekte olan piyasalar da yatırım ilgisini çekerken, Japonya piyasası olgunluk, uluslararasılaşma ve şeffaflık açısından öne çıkmaktadır.

Yen açısından bakıldığında, Japonya'nın düşük döviz kuru, merkez bankasının yıllar boyunca uyguladığı ultra gevşek para politikası ve negatif faiz oranı önlemlerine dayanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde (19 Mart) Japonya Merkez Bankası negatif faiz politikasının sona ereceğini açıkladı. Yen'in şu anki yönü belirsizliğini korurken, Japon hisse senetleri buna tepki olarak önemli bir baskı göstermedi. Ancak uzun vadede yenin zayıf seyrinin değişmesi bekleniyor. Uluslararası yatırımcılar için hisse senedi fiyatlarındaki düşüşlerin para biriminin değer kazanmasıyla dengelenebileceği dikkat çekiyor. Japonya ekonomisine gelince, 15 Mart'ta Ulusal İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1991'den bu yana ilk kez %5'i aşan 2024 baharı iş görüşmelerinde ortalama %5,28'lik bir ücret artışı oranı açıkladı. Bu durum Japonya'da ücretler ve fiyatlar arasındaki pozitif döngünün güçlendiğini göstermektedir. Japonya ekonomisinin uzun yıllar sonra nihayet deflasyondan kurtulmasıyla birlikte, "enflasyona karşı yatırım" Japon halkı için acil bir konu haline gelmekte ve bu da Japon borsası için faydalı olmaktadır.

Bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Japon hisse senedi piyasasındaki yükseliş eğilimi geçici olmaktan çok daha fazlası gibi görünmektedir, ancak bir çeyrek içinde %20'lik bir artış nadirdir ve potansiyel kısa vadeli kar alma veya teknik ayarlamalara işaret etmektedir. Bu nedenle, Japon hisse senetleriyle ilgilenen ancak henüz harekete geçmeyen yatırımcılar piyasaya giriş hazırlıkları yapmayı düşünebilir.